“Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe…”

Üstte mavi gök, altta yağız yer yaratıldığında, ikisi arasında insanoğlu yaratılmış. İnsanoğlunun üzerine atalarım Bumin Kaan ve İstemi Kaan oturmuş. Oturarak Türk Milleti’nin ilini, töresini tutuvermiş, düzene sokuvermiş. Dört taraf hep düşman imiş. Ordu sevk edip dört taraftaki milleti tâbi kılmış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş…

Ondan sonra kötü kaan oturmuş, buyruğu bilgisizmiş. Beyleri, milleti âhenksiz… Küçük
kardeş, büyük kardeşe düşmüş. İli elden çıkmış, beylik erkek evlâdı kul, kızları câriye olmuş… Türk Halkı şöyle demiş: İlli millet idim ilim hani? Kaanlı millet idim kaanım hani? Şimdi kime kazanıyorum?

Çin Milleti’nin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla kandırıp, uzak milleti yakın kılmış. Yaklaştırıp konduktan sonra kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. İyi, bilge insanı; iyi, cesur insanı yürütmezmiş. Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok Türk Milleti öldün. Türk Milleti tokluğunun kıymetini bilmezsin, acıksan tokluk düşünmezsin. Bir doysan açlığı düşünmezsin.

Kağan oturup aç milleti tok kıldım, fakir milleti zengin kıldım. Yoksa bu sözümde yalan var mı? Türk Milleti, beyleri işit. Her ne sözüm varsa ebedî taşa vurdum.

Türk, Oğuz Beyleri işit. Üstte gök basmasa, altta yer delinmese ilini, töreni kim bozabilir?

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen adınızı buraya girin